tag:blogger.com,1999:blog-13247696746237756432024-02-07T06:07:59.132+03:00Başımı kalbine yasladım ve bir kalp atışı hayal ettim!dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.comBlogger44125tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-64473196098913352752016-03-25T09:58:00.002+02:002016-03-25T09:58:55.389+02:00Bu sene ''O'' sene!<br />
<br />
Şampiyon olacağız.<br />
<br />
(Not: Beşiktaş ile ilgili paylaşım yapmak taraftarlıktan öte bir ruhani bağlılık ile anlamlandırılabilir. Bu yüzden eleştirmeden önce anlamaya çalış. Ya da boşver.)<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/03975253946092777632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-55309576973863168612015-10-21T09:00:00.000+03:002015-10-21T09:00:45.851+03:00Şimdi Yaşama ZamanıNefes alma, sevme, koşma, şarkı söyleme, görme zamanı şimdi.<br />
Ağlayanların yaşını silme,anlamadığın şarkılarla hüzünleme, daha çok sevme zamanı.<br />
<br />
Şimdi siyaha rağmen, kötüye rağmen, her şeye rağmen yaşama zamanı.<br />
<br />
<br />
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/03975253946092777632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-68742524966627948172012-10-17T18:38:00.000+03:002012-10-17T18:38:06.192+03:00Bir araştırmaBenim ilginç bir alışkanlığım var. Bu blogu açtığım günden bu yana hemen hemen her ay girip kaç ''hit'' almış bakıyorum. Bunu yaparken amacım okunuyor muyum olayından çok kimler tarafından okunuyorum merakını bastırmak.<br />
<br />
Genel olarak okuyucularım Türk elbette. İkinci sırayı Amerika kapmış. 3-Almanya, 4-Rusya, 5-Birleşik Krallık. Muhtemelen bu ülkelerde yaşayan Türkler tarafından ziyaret edilmiş blog. Sanmıyorum elin Amerikanı girip benim blogumu okusun.<br />
<br />
Bloguma gelen insanlar Formspring, Twitter, Facebook gibi sitelerden geliyor buraya. (Bunları hepsini görebiliyorum.) Yandex üzerinden gelen insanlar büyük olasılıkla Rus. Rusların burada ne işi var inanın bilmiyorum.<br />
<br />
Az önce aylık rutin kontrollerimi yaparken ''lan bi araştırma mı yapsam?'' dedim. Buraya neredeyse açık saçık şeyler yazarsam Google, Yandex vb. motorlar üzerinden gelen insan sayısı artar mı? Bu artış Türkiye kökenli mi olur yoksa dağılım değişmez mi?<br />
<br />
Araştırma benim için internet kullanıcı profilini belirleyecek ve büyük olasılıkla gerçeğe yakın sonuçlar verecek. Şimdi tüm okuyuculardan özür dileyerek araştırmama başlıyorum.<br />
<br />
<span style="color: red;">Meme. Memeler. Büyük meme. Limon meme. Sütyensiz. Songül Karlı. Çıplak meme. Müthiş dekolte. Dekolteli meme. Açık meme. Memelerin isyanı. Memeler olmadan asla.</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>
Evet, meme ile ilgili bölümü bitirdim. Şimdi biraz popo çalışalım.<br />
<br />
<span style="color: blue;">Popo. Popovich. Kocaman bir popo. Kıç. Kıçı çıplak. Kıçın intikamı. Kıço. Popom ve Ben. Kim kardashian poposu. Lala-Po. Teletabiler. Kıl dönmesi. </span><br />
<span style="color: blue;"><br /></span>
Ünlülerin isminin hit getirip getirmediğini görme zamanı.<br />
<br />
<span style="color: #38761d;">Gülben Ergen çıplak. Hülya Avşar çıplak. Sibel Kekilli duvara karşı. ÇARŞI. Okan Bayülgen müthiş frikik. Ebru Şallı pilates yaparken yürek hoplattı. Pınar Altuğ'un fotoğrafları için tıklayın. Hilal Cebeci Twitter'da yardırıyor. Esra-Ceyda kardeşlerin videosu. </span><br />
<span style="color: #38761d;"><br /></span>
Bakalım bu aptal kelimeler bir sitenin tıklanma sayısını artıracak mı? Hah unutmadan ''çükübik, fikibok!''<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/03975253946092777632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-75898927859736839472012-09-29T13:23:00.000+03:002012-09-29T13:23:04.352+03:00''O''<b>Hayatımın çok büyük bir kısmını bir şeyleri anlamaya çalışarak geçirdim. Ne olduğu önemli olmaksızın her şeye bir kez şans verdim. Kitaplara, bilime, inançlara, müziklere, teknolojiye... Listem inanın çok uzun ve birbirinden çok farklı şeyleri barındırıyor. 24 yaşımda artık hemen hemen her şeyi anladım. (Hemen hemen derken aslında hiçbir şey anlamadığım da ortada.)</b><br />
<b><br /></b>
<b>Neyse, çok uzatmadan size anlamadığım bir şeyden bahsetmek istiyorum. Kadınlar... ''Bu muydu!'' demeyin lütfen, çünkü olay biraz daha karışık. Sorun tam olarak bir kadın nasıl elde edilir? Bir kadını anlama sanatı! Kadınlar aslında ne ister? falan sorunu değil. Benim aklımı karıştıran bu kadar çok kadın olması ve bir kısmının bana inanılmaz çekici gelmesi. Çekicilik derken ''Benim olacaksın bebeğim!'' tarzında bir şey değil. Çekicilik benim için daha çok tanımak, dinlemek ve anlatmak istemekle alakalı. Bir kadını görüp beğeniyorsam aslında ondan neler öğrenebileceğim konusunda heyecan duyduğum içindir. Her kadının yeni bir roman olduğunu düşünüyorum ben. (Gerçi bugüne kadar genellikle kısa öykü çıktılar.)</b><br />
<b><br /></b>
<b>Kadınlar çok fazla. Evet, aklım karışıyor. Bir seçimden ziyade bir korku söz konusu. Ben bir kadınla zaman geçirirken ya doğru kadını kaçırırsam korkusu. Ya bana hiç çekici gelmeyen birisi aslında ''o'' ise? Ve belki de beni en çok düşündüren ''O'' diye bir şey yoksa? Doğru insan dediğimiz şey aslında kendimizi (kendimi) kandırmaktan başka bir şey olmayabilir mi acaba...</b><br />
<b><br /></b>
<b>Buraya kaç kişi okur bilmiyorum, ama okuyan herkesten fikir bekliyorum. Lütfen bu akıl karışıklığının giderilmesinde bana yardımcı olun. </b><br />
<b><br /></b>
<b>Şimdiden teşekkürler...</b>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/03975253946092777632noreply@blogger.com0Taksim, 34340 Beyoğlu/Istanbul, Türkiye41.0368705 28.986659641.033876 28.9817241 41.039865 28.991595099999998tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-10460891272739870212012-09-05T15:16:00.000+03:002012-09-05T15:16:12.250+03:00Yazı kura<br />
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Ben kendimi bildim bileli şansa inanırım. Belki de inandırdılar, bilmiyorum. Kazanmak ya da kaybetmek değil de bir şeylerin aslında senin elinde olmadığına inanmak işin aslı. Gerçekten bilmiyorum.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">İşte sırf bu yüzden bozuk paraları severim ben. En kolay şans oyunudur bir bozuk parayı havaya atıp tahminde bulunmak!</span></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">-Yazı mı kura mı?</span></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Yazı gelirse bugün yağmur yağacak, kura gelirse hava güneşli.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Yazı gelirse sınav kolay olacak, kura gelirse zor.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Alışkanlık bu ya, seni tanıdım tanıyalı her gece elime geçenbir bozuk parayı havaya fırlatırım.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Yazı gelirse beni sevecek, kura gelirse sevmeyecek diye.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #333333; line-height: 16.49333381652832px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Artık bozuk paralara da aşka da inanmıyorum.</span></div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/03975253946092777632noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-57687340526156282652012-02-08T14:38:00.000+02:002012-02-08T14:38:09.717+02:00Yaş 70 ama!<i><b>Sözünü ettiğim üzere o acayip Facebook mesajlarını sizlerle paylaşmaya başlıyorum.</b></i><br />
<i><b><br /></b></i><br />
<i><b>İyi eğlenceler. (Kişilerin adları bana özgü bir şifreleme metodu ile gizlenmiştir.)</b></i><br />
<br />
<b style="color: red;">(Bu mesajlarda kahramanımız 70'li yaşlarında, neredeyse çıplak profil fotoğrafı ile Mutluluk Mutlu.)</b><br />
<div class="mbl notesBlogText clearfix">
<div>
<br />
<br />
...<br />
<br />
Sen ve Mutluluk Mutlu arasında<br />
<br />
<br />
<br />
Mutluluk Mutlu 04 Ocak, 16:09 <br />
<br />
selam<br />
<br />
<br />
Sedat İlhan 04 Ocak, 16:12<br />
<br />
selam<br />
<br />
Mutluluk Mutlu 04 Ocak, 16:15<br />
<br />
selam.nasilsiniz? yeni yiliniz mutlu ve kutlu olsun, umarim rahatsiz etmedim ,rahatsiz olursaniz silebilrisiniz.Saygilar.<br />
<br />
Sedat İlhan 04 Ocak, 16:16<br />
<br />
Teşekkür ederim siz nasılsınız? Sizin de yeni yılınız kutlu olsun teyzecim. Saygılar.<br />
<br />
Mutluluk Mutlu 04 Ocak, 16:17 <br />
<br />
tesekkür edrim,cok kibarsiniz,bebek<br />
<br />
Sedat İlhan 04 Ocak, 16:18<br />
<br />
O sizin inceliğiniz.<br />
<br />
Mutluluk Mutlu 04 Ocak, 16:20 <br />
<br />
her insana genel hitap(Hnaimefendi veya bey efendi) sekli vardir.Aneneizle kiz kardes oldugumu bilmiyordum Sedat bey<br />
<br />
Sedat İlhan 04 Ocak, 16:21<br />
<br />
Ben sıcakkanlı, samimi bir insan olduğum için o hitabı tercih ettim. Yaş konusunu da işe kattım tabii ki.<br />
<br />
<br />
Mutluluk Mutlu 04 Ocak, 16:32 <br />
<br />
Benim
iicn yas, yer burc önemli degil benim icin önmeli olan kisnin kendisi
kisligi frekans alani beyin yapisi ve en önmelisi bana hitap
seklidir,siz Hitapta sinifta kaldiniz,en güzel daklar sizin olsun,<br />
<br />
Sedat İlhan 04 Ocak, 16:33<br />
Yıkıldım şu anda. :(</div>
</div>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-16036754125330938812012-02-08T14:32:00.003+02:002012-02-08T14:32:51.088+02:001 arkadaşlık isteği<i><b>Merhabalar.</b></i><br />
<i><b><br /></b></i><br />
<i><b>Aylardır tek kelime yazmadığım bu blogu kimler takip ediyor bilmiyorum, aslında çok da önemsemiyorum.</b></i><br />
<i><b>Yazdıklarımı okuyan, seven, gülen birileri vardır diye umarak yazmaya kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii eskisi gibi hikayelerimde olacak, ama değişik fikirlerim de var.</b></i><br />
<i><b><br /></b></i><br />
<i><b>Ne gibi fikirler? Hemen birincisinden söz edeyim. Malum hepimizin bir Facebook hesabı var (eğer FB hesabı olmayan o insanlardan iseniz sizi çok sevdiğimi bilin.) ve bu hesaplara ulaşmak için fırsat kollayan insanlar var. Ulaşmak derken hiç tanımadığınız kadınlar ya da adamların arkadaşlık isteklerini, mesajlarını vb. kasttediyorum.</b></i><br />
<i><b>Hah işte ben bu arkadaş canlısı(?) insanlardan ara sıra aldığım mesajları sizlerle paylaşmak istiyorum. Onların mesajlarına ben de tüm içtenliğimle cevaplar veriyorum ve olaylar gelişiyor.</b></i><br />
<i><b><br /></b></i><br />
<i><b>Size de gülmek kalıyor.</b></i>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-11603663714941318242012-02-08T14:21:00.002+02:002012-02-08T14:21:53.410+02:0014 Şubat<b>Sevgililer günü yaklaşıyor.</b><br />
<b>23 yaşında olmama rağmen bugüne kadar her 14 Şubat'ta yalnızdım. Programlanmış bir olay değildi; hep bir sorun çıktı ve kız arkadaşlarımla ayrılmak zorunda kaldık.</b><br />
<b>Sanki hayat bana ''sen yalnız kalmalısın'' mesajı veriyordu.</b><br />
<br />
<b>Belki sırf bu yüzden 14 Şubatları sevmem ben. Aşkın, ilişkilerin bir tek güne indirgenmesi klişesini bir kenara bırakacak olursak, Sevgililer Günü tam anlamıyla bir global evcilik oyunu.</b><br />
<br />
<b>Birisi bana hediye almak zorunda olduğu için hediye alsaydı ve o birisi benim en sevdiğim insan olsaydı ne yapardım çok merak ediyorum.</b><br />
<b> </b><br />
<b>Dediğim gibi ben hep yalnızdım 14 Şubatlarda.</b>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-84502400920740227622011-07-31T23:28:00.002+03:002011-07-31T23:28:35.132+03:00Öğrenci misiniz?<span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">türkiye'de insan olmak bile zorken öğrenci olmak daha da zordur.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">asla dinlemez kimse sizi. dünyanın en parlak fikri sizin bile olsa ''öğrenci lan bu'' diye gözardı edilirsiniz.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">hak aramak gibi bir seçeneğin yoktur. hatta hak aramak gibi bir</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><b>lüksün</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">bile yoktur. ağzını açtığın an sustururlar. ''şştt daha var senin konuşmana!''</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">sonra harçlar, eğitim masrafları vardır. türkiye'de öğrenci isen Ömer gibi olmanız gerekebilir. harcınızı kazanmak isterken ölebilirsiniz. ölmek istemiyorsanız ve bir başka çıkış olduğunu düşünüyorsanız ne kadar da aptalsınız! diğer yol</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><b>polis copu</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">!</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">türkiye'de hakkınızı bir öğrenci olarak savunmak istiyorsanız, bol bol cop yiyeceksiniz demektir. bir stad önünde perişan olan türk polisi, bir okul kapısı önünde şahlanacaktır. zevk almayı da bilmek gerekiyor bazı durumlarda.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">türkiye'de öğrenci olmak hele de bir siyasi görüşünüz varsa imkansızdır neredeyse. tabii</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><b>ben nabza göre şehvetçiyim arkadaş!</b></span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">diyorsanız hayat size güzel. ancak biraz karakterli ve akıllı iseniz senelerce hapis yatacaksınız demektir. unutmayın, bu ülkede sadece onların istedikleri siyaset yapabilir.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">türkiye'de öğrenci olmak aynı zamanda gelecekten şüphe etmeyi gerektirir. beş sene öncesinde işim garanti diye bir bölüme girersiniz, mezun olduğunuzda mesleğiniz bir başka meslek dalının onayını bekler. mühendis yetersiz olur, avukatlar stajyer, psikologlar ise psikiyatr kölesi.</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">türkiye'de öğrenciyseniz eğer, başbakanınız sizinle dalga geçer. ''yumurta atabiliyorlarsa, paraları var demek ki!'' diyebilecek kadar sığ bir başbakandan söz ediyorum üstelik. varın siz düşünün hali!</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"> </span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;"><br />
</span><span class="Apple-style-span" style="color: #545454; font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px;">daha sayılacak onlarca şey var aslında. türkiye'de insan olmak bile zorken öğrenci olmak istemiyor insan.</span>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-45025855382903312792011-07-19T16:40:00.002+03:002011-07-19T16:40:57.963+03:00Paralel<span class="Apple-style-span" style="border-collapse: separate; color: black; font-family: 'Comic Sans MS'; font-size: small; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: normal; orphans: 2; text-indent: 0px; text-transform: none; white-space: normal; widows: 2; word-spacing: 0px;"><span class="Apple-style-span" style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 14px; text-align: left;">Şimdi, bilgimizi ve bilgisizliğimizi, şu anlatacaklarımla ölç, Glaukon.<br />
<br />
Yer altında bir mağara tasarla. Mağaranın kapısı bol ışıklı bir yola açılıyor, ama mağarada oturan insanların kolları boyunları ve bacakları zincirlerle bağlanmış, sırtları da ışığa çevrilmiş; öyle ki sadece karşılarındaki mağara duvarını görüyorlar, başlarını arkaya çeviremiyorlar, kendilerini bildikleri andan beri de burada böylece oturmaktalar.<br />
<br />
Düşün ki sırtlarının arkasındaki ışıklı yoldan bir sürü nesne geçiyor, ışık bu nesneleri mağaranın duvarına yansıtıyor. Şimdi bu adamlar sadece mağaranın duvarına yansıyan hayalleri görebilirler, o hayalleri meydana getiren gerçek nesneleri göremezler, değil mi?<br />
<br />
Demek ki bu adamlar birbirleriyle konuşabilselerdi duvarda gördükleri hayallere bir takım adlar vereceklerdi, çünkü bu hayalleri gerçek sanmaktadırlar. Bu adamların gözünde gerçeklik, asıl gerçeklerin duvarda yansıyan hayallerinden ya da gölgelerinden başka bir şey değildir.<br />
<br />
Şimdi bu adamlardan birinin zincirlerini çözüp ayağa kalkmasına ve başını asıl gerçekliklere çevirmesine izin verelim. Gözleri bol ışıktan kamaşır ve asıl gerçeklikleri göremezdi, değil mi? Dahası, kamaşan gözlerini yeniden duvara çevirirdi ve duvardaki hayallere rahatlıkla bakardı. Ama gözlerini yavaş yavaş alıştırarak asıl ışığın kaynağına da pekala bakabilirdi. İşte o zaman arkadaşlarıyla gördüğü şeylerin birer hayalden ibaret olduğunu, asıl gerçeklerin şimdi gördükleri olduğunu anlayacaktı.<br />
<br />
İşte, sevgili Glaukon, gözümüzle gördüğümüz bu dünya o mağaranın duvarıdır, arkasındaki ışığa bakabilen insan da duyu gözünü akıl gözüne çeviren bilgedir.</span></span>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-63114579546406989062011-07-09T15:09:00.003+03:002012-02-08T14:21:56.410+02:00YeniliklerBlogger'in yeni arayüzü çok eğlenceli olmamış mı?dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-26425752346409882802011-06-16T20:52:00.002+03:002011-06-16T20:52:49.222+03:00Kim miyim ben? Asıl büyük bilmece de bu ya!<div class="mbl notesBlogText clearfix" style="color: #333333; display: block; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 20px; word-wrap: break-word; zoom: 1;"><div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Bir derdim var; ama bunu anlatabilmem için kelimelerden daha fazlasına ihtiyacım var...</strong></div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Bugün, tam olarak bu cümle ile kendim ve insanlar hakkında bir izlenime kapıldım. Biz insanların en büyük sorunu kendini ifade etmekte yetersiz kalma durumu.</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Hepimiz hayatlarımız boyunca bir şeyleri anlattık ya da en azından anlatmaya çalıştık. Kelime kesesini açıp en doğru kelimeleri karşı tarafa bazen süslü bazen de keskin bir şekilde sunduk. Kendimize mükemmel gelen ifade şeklinin karşı tarafa da mükemmel gelmesini umduk sanırım.</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Umduk; ama işler böyle işlemiyor.</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">İnsanlar çoğu zaman bizim ne hissettiğimizi, ne düşündüğümüzü, ne yapmak istediğimizi bırakın önemsemeyi; anlamıyorlar bile. Gözlerinin içine bakarak anlattığımız hayaller onlara sadece başkasının dudaklarından dökülen kelimeler gibi geliyor. Bir duvardaki yazılardan ya da bir takvim yaprağındaki hikayelerden bir farkı olmuyor söylediklerimizin. Anlık ve soğuk.</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Peki ya bizler? Parmağını haşince sallayarak kendimizi anlatmak için çabalayan bizler? ''Gözlerime bak ve kulak ver bana! Evet ben tam olarak buyum, sözlerim benim aynam'' demesek de aslında bunu söylemek istemiyor muyuz çoğu zaman? En büyük savaşımız insanlara kendimizi doğru anlatabilmek değil mi? Dürüst olalım<strong> ''beni yanlış anladın''</strong> en büyük utanç cümlemiz değil mi?</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Bir insanı anlamaktan daha zor bir şey varsa, o da bir insana kendini anlatmak sanırım. Henüz tam olarak tanımadığın bir insanı başka birisine tanıtmak. Tıpkı şans oyunları gibi; değişkenleri bol.</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">Bundan sonra birisi bana ''kendinden söz et'' dediği zaman ''senin gördüğünden fazlası yok'' diyeceğim. Ve ikimizin de aynı şeyi görmesi için dua edeceğim.</div></div><div><br />
</div></div>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-28226386835613907442011-06-15T13:25:00.001+03:002011-06-15T13:25:24.031+03:00Kadın Olmak<div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Buyrun Selin Hanım. Şirketimize insan kaynakları müdür pozisyonu için başvurmuşsunuz.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>Cv ve diğer tüm referansları itinayla inceledik. Kesinlikle bir önizlenime sahibiz; ama bizi bir de sizden dinlemek istedik.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Anlıyorum. Daha öncede böyle uygulamalarla karşılaştım. Şirket ne kadar büyük olursa, eleme süreci de o kadar renkli geçiyor açıkçası.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Buna bir elemeden çok bir tanışma diyelim bence.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Sizin dediğiniz gibi olsun.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Öyleyse başlayalım. Çok uzun bir görüşme olmayacak, sizi yormak istemeyiz. Sadece birkaç soru ve sizi daha iyi tanıma fırsatı.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Buyrun lütfen.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Sektördeki 6. yılınız sanırım. Bu altı yıl içinde neler öğrendiniz? Okuldaki kitaplardan çok farklı mıydı?</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Kitapların yalan söyleyebileceğini öğrendim, benim için en önemli nokta bu. İş hayatı büyük bir kaos gibi. Tetikte olmak</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>nedir bilmezken birdenbire hayatınızın en içine giriyor ifade. İkili ilişkiler konusunu hiç açmıyorum bile. İnsanları da tanıdım</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>ben bu altı senede.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Haha. Çok doğru tespitler bunlar. Peki neden bizimle çalışmak istiyorsunuz?</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+İşimi seviyorum ve yapacaksam en iyilerle çalışmak istiyorum.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Bir aile olarak, evet, iyi bir aileyiz. Peki, dediğim gibi sizi çok tutmak istemiyoruz. Buraya gelen tüm potansiyel aile üyelerimize özellikle sorduğum bir soru var. Sorunun cevabı sizinle ilgili bize çok önemli fikirler verecek diye umuyorum. Evet Selin Hanım, hayatınız boyunca karşılaştığınız en büyük zorluğu bizimle paylaşabilir misiniz? Günlük hayatınızdan ya da</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>meslek hayatınızdan herhangi bir kare olabilir.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Aslında bunu daha önce hiç düşünmemiştim. İnsan sürekli olmayınca çok da zihnine kazımıyor zorlukları. Zorlukların</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>sonrasında gelen o tatmin duygusu her şeyi siliyor. Şimdi biraz daha düşününce bir cevabım olabileceğini farkettim.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>Benim bugüne kadar karşılaştığım en büyük zorluk kadın olmaktı.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Anlamadım. Kadın olmak neden zor olsun ki?</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Yanlış anlamayın; ama bir erkek olarak bunu anlamanızı beklemiyorum zaten.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Peki Selin Hanım, rica etsem, bir erkek olarak değil de bir insan olarak rica etsem, bana anlatmaya çalışır mısınız?</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Bakın! Ben Türkiye'de doğmuş ve büyümüş bir kadınım. Daha doğmadan önce babam beni bir erkek çocuk olarak hayal etti muhtemelen ve bir kızı olduğu zaman yüzü düştü belli belirsiz. Sonra çok sevdi beni; ama bu gerçeği değiştirmiyor. Sonra büyüyorsun, büyükken kendini keşfetmen yasak. Erkek yaşıtlarının en büyük eğlencesi göster amcaya pipini iken senin giydiğin etek bile hoşnutsuzluk sebebi. Bunu bir kenara bırakalım. Kız olduğun için devamlı narin algılanıyorsun ve birileri aslan, koç olurken sen daha yedi yaşında pamuk oluveriyorsun. Bilinçaltına sen zayıfsın mesajı veriliyor bi nevi ve</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>en acısı sen bunu yadırgamıyorsun bile. Okul başlıyor, tabii benim gibi şanslı olanlar için. Doğu'da hala kızların yeri evidir diye bir zihniyet var biliyor musunuz!</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>Okulda tanışıyorsun erkek-kız ilişkilerindeki iğrençliklerle. Erkeklerin her yaptığı olumsuzluk ''olur böyle şeyler, erkek adam!'' gibi repliklerle geçiştirilirken yaptığı şeyler yüzünden ''arsız bu. büyüyünce çok fena olacak'' gibi yakıştırmalarla karşılaşırsın. Oysa sadece bir çocuğa gülümsemişsindir. Kendinden şüpheye bile düşersin bazen! Kız kısmı başını öne eğecek, okuluna gidip gelecek. Tam bir kabus! Eve gidince ne olacak peki? Ev işlerine yardım edeceksin, neden peki? çünkü kızsın.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Siz bayağı dolusunuz Selin Hanım.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Çok uzattım sanırım isterseniz kesebilirim.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Hayır, lütfen.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Teşekkür ederim. Nerede kalmıştım? Evet! Zaman geçer ve biraz daha büyürsün. Ergenlikle birlikte gelen o büyük bunalıma hiç girmeyeceğim. Liseden falan söz edeyim. Lisede sevgilin olur haliyle. Haliyle diyorum çünkü o duyguyu da merak edersin. Elini tutmak istersin sevgilinin, anında senin için ''sevişmişler'' söylentileri çıkar. Erkekler kendi aralarında konuşurken hep erkeği överler bu konuda. ''Nasıl da götürdü kızı!'' Ne kadar iğrenç! Tabii işin bir de aile boyutu var. Böyle durumlarda ''aslan oğlum benim'' denir erkeklere; kızların ise genellikle bacaklarını kırmak ister babaları. Lise bitti değil mi? Evet, bitti. Eğer hala şanslı isen üniversite okursun. Çoğu genç kızımız ''kız dediğin çok okumaz'' mantığı yüzünden onsekizinde evlendiriliyor. Bu konuda da seçme şansımız yok. Birileri evlen diyor, sen ise hayır diyorsun.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>Yine bacaklar kırılacak diye korku besliyorsun. Zorla evlilikten sonra boşanamazsın; boşanmayı bırak,düşünemezsin bile. Olur da bir delilik eder, bunu dile getirirsen sadece kadınlara işleyen bir töre belası gelip bulur seni. Abin ya da baban öldürür seni. Yirmi bile olamadan öldün! Düşünsene, daha yaşamadan öldün! Sizin de anladığınz</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>üzere ben şanslı olanlardanım. Üniversite okudum ve hayat yine kolay değildi. Sürekli olarak ikinci sınıf insan muamelesi görürsün. ''Kızın aklı yetmez'' demezler sana; ama bunu hissettirmek için her şeyi yaparlar. Kadınlığı sadece mini etek giyip, kendini birilerine sunmak olarak algılayan bir insan topluluğu ile tanışırsın burada. İnsan dediğime bakmayın ağız alışkanlığı. Popüler tabirle seks objesi olursun. Güzel ve çirkin olmakla suçlanırsın. Güzel olmak suçtur; çünkü fahişe olmakla birdir kimilerine göre! Çirkin olmak suçtur; çünkü sevişilecek kadınlara ihtiyaç vardır! Kendi içinde büyük bir çelişki yumağı işte. Okulu bitirdikten sonra daha da çirkinleşir işler. Öncelikle iş verenler erkekleri tercih ederler. ''Daha güçlü ve daha iradeli'' sebepleri! Olur da işe kabul edilirseniz isminizin hatırlanması için ya güzel olmalısın ya da deli. Tabii tacizlerden söz etmek bile istemiyorum. Okul, trafik, işyeri ve hatta aile! Siz akrabasından hamile kalan kızları bilir misiniz efendim?</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Bunlar bana çok ağır geldi Selin Hanım. Bir erkeğim; ama bu kadar büyük bir savaşın içinde olabileceğinizi hiç düşünmemiştim.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Aslında daha bitmedi. Evlilik var.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Kaldıramam gerçekten. Lütfen özetleyin ve beni biraz olsun rahatlatacak bi şeyler söyleyin.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Üzgünüm; ama kadın olmak asla rahat olamamak demektir. Evliliklere gelince, evlendikten sonra aşk bitiyor derler ya... Sanırım bu sadece erkeklerin karılarını aldatmalarını biraz olsun haklı göstermek için söylenmiş bir yalan. Dünyadaki kadınların yüzde...</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Devam etmeyin Selin Hanım.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Tadınızı kaçırdım, affedersiniz.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Tat kaçmış zaten, sadece biz erkekliğimiz sebebiyle kör olmuşuz.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Kızınız var mı efendim?</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-İki tane.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Artık çok daha iyi bir baba olmak için sebebiniz var...</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>-Haklısınız... Teşekkürler Selin Hanım. Gerçekten benim için önemli bir gün. Sizinle tekrar irtibata geçecektir arkadaşlarım. Sizinle tanışmak bir zevkti.</strong></div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><br />
</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;"><strong>+Aynı şekilde efendim. İyi günler...</strong></div>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-26776459932813571112011-06-12T14:24:00.002+03:002011-06-12T14:24:02.450+03:00Ten<div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">...-peki neyi sevmezsin sen? Hani hiç olmasın dediğin ne var?</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">+Savaşlar.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">-Çok klişe olmadı mı? Flört aşaması toplumsal mesaj vermeyi gerektirmez, rahat ol.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">+...</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">-Yok mu bi şeyler? Hiç mi karşı koymadın, hiç mi savaş vermedin sen?</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">+Aslında var.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">-Anlatsana bana.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">+Şey, anlatması biraz zor.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">-Benim için dene.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">+Peki, senin için. Ben yağmurlarla savaştım hep. Küçükken yağmur yağdığında ellerimi havaya kaldırır ve hepsini yakalamak isterdim. Büyük bir savaştı aramızdaki. Onlar toprağa kavuşmak için ben ise o tanrının parçalarına dokunmak için mücadele ederdik.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">-Kim kazanırdı peki?</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">+Kimse kazanamadığı için severdim yağmurlarla savaşmayı. Birisi kazanamazsa, diğeri de kaybedemez. Tıpkı aşk gibi.</div><div style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 1.5em; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px;">-Aşk gibi...</div>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-17779659616562422702011-05-11T18:04:00.001+03:002011-05-11T18:04:55.086+03:00What do you think?<p class="formspringmeAnswer">Yeni eğlencemiz.</p><p class="formspringmeFooter"> <a href="http://www.formspring.me/KnaveofHearts?utm_medium=social&utm_source=blogger&utm_campaign=shareanswer">i sport my shades/i dig bob dylan/i like food/thats not to filling/the bible/is too heavy for me/Pat/miss you.</a></p>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-13555697422023327832011-01-15T18:48:00.000+02:002011-01-15T18:48:43.996+02:00Şarkı söyle Patti<i>Bugüne kadar defalarca aşk hikayeleri yazdım. Kendimden ya da hayalimden olanı birileri beğenir de ruhuna<br />
değer diye sayfalara döktüm. İstediğim mükemmel aşkın bir anını paylaşabilmekti sanırım.Anlardan oluşuyordu hikayelerim<br />
çünkü eksik bir şeyler vardı! Hem zihnimde hem de kalbimde...</i><br />
<br />
Patti Smith ile harika bir tanışma hikayem yok aslına bakarsanız. Tüm zamanların en iyi 100 albümünü incelerken ismine denk gelmiştim. Patti diye tekrar etmiştim kendi kendime, ne sevimli bir isim... Sonrasında horses isimli albümünü edindim, bu erkeksi kadının sesi beni büyülemişti. İsyan eden bir aşık gibiydi, aşık kısmı beni yeterince hapsetmişti. 11 Eylül saldırılarından sonra yazdığı '<b>'Without Chains''</b> şarkısının hikayesini öğrendikten sonra altmışına merdiven dayamış bu kadına saygım daha da arttı. Bir eş, bir anne, bir toplum gönüllüsü, bir barış heveslisi... Patti ile ilgili bir şeyler okudukça dünyam biraz daha genişledi. İşte tam bu sıralar <b>Robert Mapplethorpe</b> ismiyle karşılaştım. Aslında isminden çok Patti ile çekilmiş siyah-beyaz fotoğraflarını gördüm. İki genç. Sanki tüm dünya onlara karşıyken gülümseyebilen ve beraberken başka hiçbir şeyi aldırmayan iki genç...<br />
<br />
İki-üç hafta öncesine kadar neredeyse unutmuştum bu ikiliyi. Ara sıra müzik çalarımda denk geldikçe dinler olmuştum Patti'yi. Yüzleri silinmişti zihnimden; ama d&r'da yeni çıkan kitapların sergilendiğini rafın önüne gelince tekrar netleşti isimler. Ben bu fotoğrafı biliyordum! Patti ile Robert'in fotoğrafıydı bu ve onca kitabın içinde, belki de tüm d&r'daki en sıcak kitap buydu. Robert elindeki bohçayla tam oradaydı işte, güzeller güzeli Patti'nin yanında. Ne sıcaktı gülümsemeleri, ne kadar tanıdıktı. Tereddüt etmeden aldım kitabı. Patti Smith'in daha önce yazdıklarını okumuştum; ama bu kitap yanımdan ayrılmaması gereken bir emanet gibi <br />
gelmişti. İsmini içimden tekrar ettim: <b>''Çoluk Çocuk.''</b><br />
<br />
Kitap üçyüz sayfalık bir Robert Mapplethorpe biyografisi gibi daha çok. Bir aşka, bir çifte eğilmiş Patti Smith. Bunu yaparken de şaşılacak derecede objektif olmuş. Sanki üçüncü bir zihnin eseri. Saf, gerçek ve hüzünlü. Saf, çünkü henüz 20'li yaşlarının başında birbirini şans eseri tanıyan ve tutkuyla sevdalanan iki insanı anlatıyor. Gerçek, çünkü sokakların, insanların, sanatın tüm detaylarını gözümüze gözümüze sokuyor. Hüzünlü, çünkü aşkın olduğu yerde yine gözyaşı olduğunu hatırlatıyor.<br />
<br />
Patti ile Robert'in doğumlarından itibaren ilerliyor kitap. Patti henüz yirmi yaşında olmasına rağmen çokça şey yaşayarak, aldığı ani bir kararla New York'a taşınıyor. Ne parası, ne de ailesinin desteği var. Yalnız bir kız. Günlerce sokakta yattıktan sonra bir iş buluyor ve aç karnı biraz da olsa doyuyor. Bu iş esnasında tanışıyor Robert'la. Robert bir gün gelip onun en beğendiği ve hiç satmak istemediği İran kolyesini alıyor. Patti <i>''Benden başka bir kıza verme onu''</i> diyor, Robert '<i>'Vermem.''</i> diyerek gülümsüyor. Sanırım Tanrı tam da o anda bu iki gencin kaderini bir yazıyor. Rastlantılar sonucu beraber yaşamaya başlamalarının çok da mantıklı bir açıklaması yok. Patti de söylüyor zaten: ''Kader.''<br />
<br />
Robert resimler yapıyor. Alışagelmiş olanı değil de kendisinden olanı çiziyor. Patti de şiirler yazıyor daha çok. Beraber bir hayatı paylaşıyorlar. İşlere giriyorlar parasız kalıyorlar, resim malzemeleri çalıyorlar. Hatta müzeye girmek için iki bilet alacak paraları olmadığı için birisi hep diğerini bekliyor müzenin önünde. Robert<br />
<b><i>''Bir gün içeri birlikte gireceğiz ve sergi de bize ait olacak.''</i></b> diyor Patti'ye. Hayal ediyorlar... Sevişiyorlar, hastalıklara birlikte göğüs geriyorlar ve ayrılıyorlar. Ayrılsalar bile yanyana yaşıyorlar. Sevgilileri oluyor, yine de bırakmıyorlar birbirlerini. <i>''Ayrı yollara gittik, ancak birbirimize yürüyüş mesafesindeydik''</i> diye anlatıyor Patti durumu. <br />
<br />
<i>Chelsea Otel</i> günleri bu ikiliyi sanat camiasının içine sokuyor. Yıllar çabalayarak, üzülerek, hayal kırıklıkları ile geliyor; ama Robert ile Patti birbirlerinin elini hiç bırakmıyorlar. Robert Patti'ye <b><i>''Patti kimse bizim gördüğümüz gibi göremiyor''</i></b> diyor. Daha da karışıyorlar birbirlerine. Sonunda asla şarkı söylemem<br />
diyen Patti bir rock ilahı oluyor, resimlerini satarak para kazanmak için sokaklara düşen Robert ise dünyanın en büyük fotoğrafçılarından birisi. <br />
<br />
<br />
Kitabın orjinal adı ''Just Kids''; ama ben tüm bu olanlardan sonra ''Just Life'' diye anıyorum kitabı. Hayat gibi yaşananlar. O gençlik yıllarında tek bilet alabildikleri Whitney Müzesi'nde 1988 yılında beraber giriyorlar bu defa. Robert'in fotoğrafları sergileniyor. Robert gülümsüyor! Ne kadar güzel... Tam bir sene sonra<br />
1989 yılında ise bu kez Patti yalnız giriyor müzeye, Robert'in cenazesine. Patti ağlıyor! Ne kadar acı... Tıpkı hayat gibi; hem acı hem de tatlı bir şeyi paylaşıyor bu iki genç sanatçı.<br />
<br />
Patti hayatına bir şarkı yazıyor:<br />
<br />
<i><b>''Küçük zümrüt kuş<br />
Uçup gitmek ister<br />
Eğer avucumu kaparsam<br />
Kalmasını sağlayabilir miyim<br />
<br />
Küçük zümrüt ruh<br />
Küçük zümrüt göz<br />
Küçük zümrüt kuş<br />
Veda etmek zorunda mıyız<br />
<br />
Peşinde olduğumuz<br />
Tüm şeyler<br />
Tüm hayallerimiz<br />
Müteşekkildi<br />
Doğanın da bildiği<br />
Yeşil bir tüyde<br />
<br />
Küçük zümrüt kuş<br />
Sen uzaklarda parlarken<br />
Duyduğum doğruymuş<br />
Tanrı senin yanındaymış<br />
Küçük zümrüt ruh<br />
Küçük zümrüt göz<br />
Küçük zümrüt kuş<br />
Veda etmek zorunda mıyız''</b></i><br />
<i><br />
''Dünya'nın karanlık ormanına dalan Hansel ile Gretel gibiydik. Asla hayal bile edemeyeceğimiz cazibelerin, cadıların ve iblislerin yanı sıra ancak bir kısmını hayal ettiğimiz ihtişamlarla karşılaştık. Bu iki genç adına hiç kimse ne konuşabilir, ne de birlikte geçirdikleri günler ve geceler hakkında doğru söyleyebilir. Bunu sadece Robert ile ben anlatabiliriz. Onun deyişiyle, bu bizim hikayemiz. Ve o gittiği için, bunu size anlatma görevini bana bıraktı.'' </i>diyor Patti ve 2010 yılının Mayıs ayında Robert'a olan sözünü tutuyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>Bir aşk hikayesi ağıtla biterken, Patti sessizce ağlıyor.<br />
<br />
Ben de tüm bu yaşananlardan sonra, bu büyük aşktan sonra sadece ağlayabiliyorum.Ve tekrarlıyorum elimde fotoğrafı; <i>''huzur içinde uyu Robert Mapplethorpe! Artık birileri sizin gördüğünüz gibi görüyor...''</i><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoZcbVY_xzmVLq3IGKZqxcsNlYMT6B8JpiBUhtM2rGTA-pOuEovtZwtlgi1kW2ZqNjD8Cvta-ns9SjMwVhdDw3ljKl8vbF7nsu1nv8AtHHKQkI_TsP9fG7Kk_NustzBNtmuljTvkQEGRbS/s1600/patti-smith-robert-mapplethorpe-norman-seeff-1969.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="221" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjoZcbVY_xzmVLq3IGKZqxcsNlYMT6B8JpiBUhtM2rGTA-pOuEovtZwtlgi1kW2ZqNjD8Cvta-ns9SjMwVhdDw3ljKl8vbF7nsu1nv8AtHHKQkI_TsP9fG7Kk_NustzBNtmuljTvkQEGRbS/s320/patti-smith-robert-mapplethorpe-norman-seeff-1969.jpg" width="320" /></a></div>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-80698240518670037692010-12-31T02:57:00.000+02:002010-12-31T02:57:27.465+02:00Banatam orada bir kadın ölüyor<br />
nasıl da can çekişiyor<br />
tek istedigi tutacak bir el belki<br />
ya da sadece bir hoşçakal<br />
sen ne yapıyorsun peki<br />
arkanı dönüyorsun kadına<br />
sanki hiç yokmuş gibi<br />
duymuyormuş<br />
hissetmiyormuş<br />
beyninin en içinde sesi yankılanmıyormuş gibi<br />
en iyi yaptığın sey bu değil mi zaten<br />
yalan söylemek<br />
başkasına neyse ne ama kendine yalan söylemek<br />
kimseyi bırakmıyorsun arkanda<br />
sus sedat<br />
bana yalan söyleme bari<br />
<br />
zorla kendini bakalım<br />
geçmişindeki kadınları düşün<br />
kaçının adı hatrında<br />
kaçının yüzünü buluyorsun zihninde<br />
oysa hep sevdin onları değil mi<br />
aşk'ı kesip biçip onlar yaptın<br />
kendine yaptın be sedat'ım<br />
söyle bana kaçını gerçekten sevdin<br />
duymuyorum sedat<br />
bağır<br />
''hiç'' bağırılmaz mı?<br />
yazık sana!<br />
<br />
sevmiyorum seni sedat<br />
midem kaldırmıyor seni<br />
bakamıyorum gözüne<br />
neden mi?<br />
hep komiktin sen<br />
anlamadın mı yoksa yine şaka mı bu da<br />
nedeni açık sedat'ım<br />
kalbini sattın sen<br />
lime lime edip dağıttın her kadına<br />
neymiş efendim<br />
dogruyu bulmak için ugrasıyorum<br />
ne diyordun bir de:<br />
''Birgün bulacağım elbet<br />
O'nu ruhumun en eksik parçasını<br />
O'nu gözlerimin ışığını<br />
O'nu sevmek için yaşamayıp<br />
yaşamak için seveceğim kadını<br />
bulacağım elbet''<br />
kimi kandırıyorsun<br />
belki kendini, evet.<br />
<br />
sevemiyorum seni oğlum.<br />
arkandaki enkaza sen değil,<br />
ben bakarken isteme benden bunu<br />
o kadınlara sen kapadın kulaklarını<br />
ben gözlerimi kapayabildim ancak<br />
çok can yakmışsın sedat<br />
çok canım yanıyor<br />
gel de sev seni şimdi<br />
yapamıyorum<br />
kusura bakma<br />
<br />
daha fazla konuşmasak mı<br />
bak erken olmuş saat sabahın körü<br />
hadi çık dışarıya bak her yüze yine<br />
bulursun belki umdugun aşkı<br />
ama unutma geçmişin bırakmaz yakanı<br />
her dokunuş onlar olur ya bir gün<br />
o zaman yanarsın işte sen de<br />
o zaman gözlerinden yaşlar<br />
kalbinden kan boşalır ki...<br />
<br />
aman be kime anlatıyorum?<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------- <br />
<br />
<br />
<br />
durma öyle<br />
<br />
<br />
bak bana<br />
<br />
<br />
<br />
tamam ağır konustum biraz<br />
<br />
gel yanıma<br />
gel dedim sana...<br />
<br />
hadi kapat ışıklarımızı<br />
uyuyalım<br />
belki bir rüya görürüz<br />
el uzatırız o kadına<br />
hatta belki<br />
seni seviyorum bile deriz<br />
yalandan da olsa...<br />
belki o zaman uyandığımızda<br />
biraz da olsa severiz birbirimizi yine<br />
<br />
gel hergele sarıl bana!dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-53287486785355585792010-12-20T17:24:00.000+02:002010-12-20T17:24:06.132+02:00Çocukluğuma büyük geldi giysilerim<div class="mbl notesBlogText clearfix"><div>Ben yağmuru da o yağmurdan sonraki o sahipsiz havayı da çok severim.Yine böyle bir akşamı dertlerime ortak etmek üzereydim. İşten çıkıp eve kendimi attıktan hemen sonra bir şeyler yemem gerektiğine karar verdim. Aslında bu kararı karnımdan gelen sesle beraber verdik de diyebilirim; her neyse.Yemek olarak ne yapacağımı düşünürken başladı sanırım yağmur. Mutfağın penceresinden içeriye girsinler diye perdeyi sonuna kadar açtım. Radyomu da açtıktan sonra buzdolabımı karıştırmaya başlamıştım ki kapı çaldı.-Oysa benim kapım bu saatte hiç çalmazdı.-<br />
<br />
Biraz merak, biraz da tedirginlikte kapıya doğru yöneldim.-Küçüklüğümden beri kapılar ve telefonlar hep tedirgin etmişti zaten beni.-Eski bir sevgili mi ya da davetsiz bir misafir mi düşünceleri arasında kapıyı araladım. Önce kapıda kimsenin olmadığını düşündüm. Haksız da sayılmazdım, insan karşısında 1.20 boylarında bir çocuğu görünce fikre hemen ısınamıyor. Evet nerede kalmıştık? Karşımda 5-6 yaşlarında bir erkek çocuğuduruyordu ve yağmurdan sırılsıklam olmuştu, perişan haldeydi. Birkaç saniye sessizlikten sonra:<br />
<br />
-Buyur genç adam kimi arıyorsun?<br />
+Belediye Başkanı'nı.<br />
-Belediye Başkanı mı?<br />
+Seni arıyorum Sedat ve üşüyorum ayrıca.<br />
<br />
Karşınızda sizi aradığını söyleyen bir çocuk olunca onu ciddiye almayabilirsiniz, ama hem sizi arayan hem de üşüyen bir çocuk her zaman ciddiye alınmalıdır. Hemeniçeriye aldım veledi. Gerçekten donuna kadar ıslanmıştı ve titriyordu. Sessizce gördüğü ilk koltuğa ilişti, belli belirsiz bir korkuyu seziyordum kendisinde.Gidip hemen elektrikli ısıtıcıyı çalıştırdım. Üstündekileri çıkarmasını söyleyecektim ki ilk kez çocuğun yüzüne dikkatlice bakma ihtiyacı duydum. Kimdi bu ufaklık,neden bu kadar tanıdık geliyordu.<br />
<br />
-Hasta olacaksın üstüne çıkar hadi.<br />
+Hasta olmam ben.<br />
-Şu haline bakar mısın? Üstündekilerden bi kova su çıkar!<br />
+Tamam, ama çıplak kalmam ben!<br />
<br />
<br />
Haklı dedim içinden ve giyecek bu çocuk. Bekle dedikten sonra odama gidip kendime küçük gelen -ki her halükarda ona büyük olacaktı- bir şeyler bulup getirdim. Önce burun kıvırsa dasonra giymeyi kabul etti. Beni odadan çıkardıktan sonra getirdiklerimi giymeye koyuldu. Birkaç dakika sonra gelebilirsin gibisinden belli belirsiz bir mırıldanma duydum ve içeriyegirdim. Kendimi tutamayarak güldüm, gerçekten boyundan büyük işlerin içinde gibi görünüyordu.<br />
<br />
<br />
-Isındın mı bari?<br />
+Evet, teşekkür ederim.<br />
-Eeee?<br />
+Kaç yaşındasın sen şimdi?<br />
-35.<br />
+Hala evlenmedin mi?<br />
-Henüz değil. Gerçi böyle iyi. İyi de sahi sen kimsin küçük?<br />
+Beni tanımadın mı gerçekten?<br />
<br />
<br />
Gözlerime bakıp kurduğu bu cümle sanki bir soru değil de bir isyandı. Tanımamıştım, ama tanımalıydım sanki. Tanımak için, kendimi rahatlatmak için biraz daha yaklaştım küçüğe.Yüzünü incelemeyi sevmiştim, fotoğraf albümlerinden fırlamış gibiydi. Yüzü eskiydi, ama yabancıydı.<br />
<br />
<br />
-Bu alnındaki yara izi nasıl oldu?<br />
+Düştüm, ağaçtan düştüm.<br />
-Ben de senin yaşındayken...<br />
<br />
Ağzımdakiler can olmadan elimi alnıma attım. Tam da aynı yerde yara izim zonkluyordu. Ya onca Freud kitabından sonra muhteşem bir gösteri hazırlamıştı bana bilinçaltım ya daşu anda karşımda ben duruyordu. Ben derken 6 yaşındaki halimden bahsediyorum. Tabii bunun gerçekliğini bir kenara koyun, düşüncesi bile insanın zihnini bayağı yorarken ben kendimingözlerinin içine bakıyordum.<br />
<br />
<br />
-Bu imkansız!<br />
+Sonunda tanıdın beni sanırım.<br />
-Bu imkansız...<br />
<br />
Olduğum yere yığılıp kaldım. Evet az önce kapıyı çalan aslında benim çocukluğummuş. Az önce beğenmeyip de giymediğim giysilerimi kendime vermişim. Az önce kendimin kim olduğunu merak etmişim.Tüm bunlar tekrar tekrar beynimde yankılanırken, küçük korkuyla bana bakıyordu. Onun çaresizliğine daha fazla kayıtsız kalamayıp kendime çeki düzen verdim. Evet evet bu bir rüyaydı kesinlikle, daha mantıklı biraçıklaması olamazdı. Evet, bu çok gerçekçi bir rüyaydı.Bu rüyanın tadını çıkarmalıydım.<br />
<br />
<br />
-Tamam şimdi tekrar eder misin bana durumu?<br />
+Ben senim Sedat. Seni ziyarete geldim.<br />
- Hoş geldin. İnanması biraz zor, senin için çok zor olmamışa benziyor.<br />
+Öncekilerde bana da zor geliyordu, ama insan alışıyor zamanla.<br />
-Öncekiler derken?<br />
+90 yaşından bu yana seni ziyaret ediyorum ben.<br />
-90 yaş mı?<br />
+Evet ilk ziyaretimi sen 90 yaşındayken yapmıştım. Her beş senede bir, yani geriye doğru her beş senede bir seninle konuşmaya geliyorum. Bunu sen istemiştin.<br />
-Ben böyle bir istek hatırlamıyorum. Şu işi bana tam olarak anlatır mısın?<br />
+Sistemi tam olarak ben de bilmiyorum.<br />
-Nasıl yani?<br />
+Ben henüz altı yaşında bir çocuğum. Benden fiziksel formüllerle bezeli bir açıklama bekleme.<br />
-Haklısın, ama anlamam biraz zor, sen de bunu kabul et.<br />
+Biliyor musun elli yaşına kadar çok anlayışlı bir adamdın.<br />
-Hey bi saniye. Ben 90 yaşına kadar yaşıyor muyum yani?<br />
+En son öyleydi. Umarım hala yaşıyoruzdur.<br />
-Aklım karıştı iyice.<br />
+Tamam tamam. Olayı tam olarak ben de bilmiyorum, ama en azından bildiklerimi sana anlatacağım. 91. yaş gününde bir günlüğün olsun istedin ve beşer sene geri sararak kendini ziyaret etmek için beni görevlendirdin.<br />
-Dahice. Peki öyleyse sen ''ben'' değil misin?<br />
+Elbette senim. Sen beni bundan 46 sene sonra, 85 sene geriye gidip kendi zamanına getirdin. Daha doğrusu oğlun getirdi.<br />
-Bu kadar Back to the Future izlememeliydim.<br />
+Hala inanmıyorsun değil mi?<br />
-Yerimde olmak ister miydin?<br />
+91'lik Sedat bunun olabileceğini söylemişti. Sana Yvonne Strahovski ile olan planlarının gerçekleştiğini söylememi istedi buraya gelmeden önce. Anlamını bilmiyorum, ama seni ikna edermiş.<br />
<br />
<br />
Muhteşem bir plan gibi işliyordu içinde bulunduğum rüya. Bundan iki sene önce, yani 33 yaşındayken ilk kez tanışma fırsatım olmuştu Yvonne Strahovski ile. Çalıştığım televizyon kanalının açılış gecesine katılmıştı ve ben ona taa yirmili yaşlarımdan bu yana ilgi duyuyordum. Tabii o günden sonra iletişimi koparmamak için çok çabalamıştım, ama hayallerimin gerçekleşmesi biraz daha zaman istiyordu. Küçüğün bana verdiği bu mesaj, beni biraz daha heyecanlandırmıştı.<br />
<br />
<br />
+Ben acıktım.Yok mu yiyecek bir şeyler?<br />
-Ben de yiyecek bir şeyler ayarlayacaktım, ama sen gelince unutuverdim her şeyi. Ne yersin?<br />
+Sence ne yerim Sedat?<br />
-Tamam hamburger söylüyorum hemen.<br />
<br />
Yemek gelene kadar çok da konuşmamaya çalıştık. Küçük ben, evimi inceliyor ve muhtemelen sonraki hayatımdaki evlerimle karşılaştırmalar yapıyordu. Yemeğini afiyetle yedikten sonra daha fazla dayanamayıp sordum.<br />
<br />
-Nasıl bir yaşamım olacak Küçük Sedat?<br />
+91 yaşındaki biz, mutlu bir bizdi. Öncesini inan bilmiyorum.Her geçmişe dönüşümde, yani geleceğe gidişimde zihnimdekiler siliniyor. Sadece bazı şeyleri hatırlayabiliyorum. Onlarında bilinçaltımızda yer etmesi gerekiyor.<br />
-Karışık, gerçekten çok karışık.<br />
+Farkındayım.<br />
-Tam olarak ne için geldin sen?<br />
+Sana sorular soracağım. Nasıl olduğunu öğrenip, fotoğraflar çekeceğim. 91 yaşındaki sana rapor vereceğim. Günlüğün tamamlanması için bunlar gerekiyor.<br />
-Peki öyleyse, başlayalım.<br />
<br />
<br />
Yüzlerce soru sordu bana, bazılarına çekinerek bazılarına da benden beklenmeyecek bir cesaretle cevaplar verdim. Sürekli evin içinde dolaşıyorduk ve birbirimizi tanımaya çalışıyorduk.Çocukken bu kadar güzel güldüğümü bilmiyordum mesela ben, yakışıklı çocukmuşum o zamanlar. O da ilgiyle dinliyordu beni. Bazı anlarda yüzü düşüyordu, bazen de kahkahalarla gülüyordu.Artık neredeyse sabah olmak üzereydi, gözlerimiz kapansa da bu inanılmazlığın tadını çıkarıyorduk. Bi ara sessizleşti. Bilirdim kendimi böyle yüzüm kızarınca aklımda kesin ''ayıp'' bir şeylervardı.<br />
<br />
-Hayırdır ne soracaksın?<br />
+Aslında sormasam daha iyi.<br />
-Sor hadi merak ettim.<br />
+Şey aramızda kalacağına söz verir misin?<br />
-Sanırım birilerine anlatırsam deli olarak anılmaya başlarım.<br />
+Doğru ya. Şeyyy!<br />
-Lütfen sor hadi.<br />
+Memeler...<br />
-Memeler mi?<br />
+Şey meme gördün mü hiç?<br />
-Sabredersen sen de onlarcasını göreceksin dostum.<br />
<br />
Güldü, güldüm, güldük. Gözlerindeki mutluluğu gördükçe çocukluğumun kurtulduğunu hissettim. Sarıldık, birkaç tane daha ''ayıp'' soru sordu. Beni öğrendikçe büyüdü sanki. Bi ara aynada kendimle konuşuyormuşum gibi hissettim.O çok sevdiğimiz elmalardan yedik beraber. Sonra geliyorum deyip gitti ve elinde bir fotoğraf makinasıyla geri döndü. Onlarca fotoğrafımı çekti, odaları dolaştık tekrar. Her şeyin fotoğrafını alıyordu. Acaba bir fotoğrafçı olmamla bu fotoğraf çekme olayının bir bağlantısı var mı diye düşündüm. Çok değil biraz sonra birlikte fotoğraf çektirmemiz gerektiğini söyledi. Türlü şebeklikler yaparak çekimi bitirdik. Durdu, suratıma baktı. Yatağımın üstüne bıraktı kendisini.<br />
<br />
+Gitme zamanım geldi.<br />
-Nereye gideceksin şimdi?<br />
+Evimize gideceğim. 91 yaşındaki halimizin evine. Sonra da kendi hayatıma döneceğim. Bilirsin işte, oyuncaklar falan.<br />
-Annemize selam söyle olur mu?<br />
+Umarım.<br />
<br />
<br />
Biraz daha konuştuk, yanına uzandım ben de. Saçlarımı karıştırmaya başladı, kendimi bildim bileli uykumu getirir bu. Farkında olmadan uyumuşum, en son güneşi gördüğümü hatırlıyorum. Uyumuşum, çocukluğumla sarılıp uyumuşum.<br />
<br />
<br />
----------------------------------------------------------o---------------------------------------------------<br />
<br />
Saatin kaç olduğunu bilmiyordum, ama kapının açılma sesiyle uyandım. Sersem gibiydim. Odamın kapısı sert bir şekilde açıldı.<br />
<br />
*Neden tüm gece telefonuna bakmadın Sedat!<br />
-Sevgilim, uyuyakalmışım. Özür dilerim.<br />
*En az 50 kere aradım seni Sedat, başına bir şey geldi sandım.<br />
-Gerçekten özür dilerim, sanırım ateşim falan da çıktı. Acayip bir rüya gördüm.<br />
*Off ne rüyası Sedat. İyi misin sen şimdi?<br />
-İyiyim iyiyim. Hatta çok iyiyim. Gel de bi öpeyim seni.<br />
*Şımarma hemen. Şu yastığın yanındaki fotoğrafta ne öyle?<br />
-Ne fotoğrafı?<br />
<br />
Başımı çevirdiğimde aslında tüm o rüya sandıklarımın aslında gerçek olduğunu anlamıştım. Evet, çocukluğum ve ben aynı fotoğraf karesindeydik. Önce donup kaldım, sonra sevgilimin sesiyle irkildim.<br />
<br />
*Kim bu sevimli şey?<br />
-Bu mu? Bu benim en iyi arkadaşım.<br />
*Aman Sedat. Çabuk üstünü değiş, kahvaltıya gidelim.<br />
-Tamam sevgilim.</div></div>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-30823725029767200692010-11-24T01:22:00.000+02:002010-11-24T01:22:13.622+02:00Bırak nefes alsın kalbimiz.<div class="mbl notesBlogText clearfix"><div>''Gitmeme izin ver'' dedi gözleri yaşlı. ''Artık yoruldum ikimizin de yükünü taşımaktan. Tekrar aşık olmak, deliler gibi sevmek istiyorum. Evet, tıpkı bi zamanlar seni sevdiğim gibi... Yoruldum ben, bırak gideyim. Kaç sene oldu sahi? Tam 5 senedir hiç gülümsedin mi bana? Hiç tek bir güzel kelime söyledin mi? Ben neden her nefes alışımda seni düşünmek zorundayım ki! Ben mutlu olmak istiyorum tekrar. Evet, bir zamanlar seninle olduğu kadar... Hadi istemiyorum artık seni de, de ki rahatça gideyim. Bırak tekrar seveyim.''<br />
<br />
Çıt çıkmadı. Tek duyduğu zihnindeki seslerdi. Gözlerinden bikaç damla gözyaşı süzürdü, göstermemeye çalıştı. Eğilip öptü, yine buz gibiydi dudağının değdiği yer.Bir şey demeden yürümeye başladı, biraz yürümüştü ki dayanamadı. Son kez dönüp baktı, bir kez daha okudu içinden.<br />
<br />
''1990-2025''<br />
<br />
<br />
''Artık bırak beni!''</div></div>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-71262890017766744422010-11-21T20:36:00.001+02:002012-02-08T14:25:46.232+02:00Tavşan''Tavşan istiyorum ben.'' dedi<br />
''Şapkam yok ki benim.'' dedim.<br />
''Şapka alayım sana'' dedi.<br />
''Ben sihirbaz mıyım?'' dedim.<br />
<br />
''Tamam vazgeçtim, beni çok sev istiyorum!'' dedi.<br />
''Önce sen'' dedim.<br />
''Ben çok seviyorum seni zaten'' dedi.<br />
''Hayır. Seni çok sev.'' dedim.<br />
''Ne kadar aptalsın.'' dedi.<br />
<br />
''Peki öyleyse, ölmeni istiyorum.'' dedi.<br />
''Eh aşkın gereği.'' dedim.<br />
''Hadi öldür kendini!'' dedi.<br />
''Çok isterdim, ama imkansız.'' dedim.<br />
''Neden?'' dedi.<br />
''Ben katil değilim'' dedim.<br />
''Ne alaka şimdi, korkuyor musun?'' dedi.<br />
''Ölmek sorun değil de, birisini öldürmek zor olan.'' dedim.<br />
''Kim ölecek ki başka?'' dedi.<br />
''Kalbimdeki sen'' dedim.<br />
<br />
<br />
Sustu, sustum, sustuk. Tüm dediklerimiz hikaye oldu bir anda.<br />
<br />
<br />
''Hadi gidip bir çay içelim Kordon'da.'' dedim.<br />
''Ben simit de isterim.'' dedi.dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-75509763895965807032010-11-12T17:15:00.000+02:002010-11-12T17:15:35.913+02:00Soru sorma sanatıŞu sıralar blogumu kaç kişi aktif olarak takip ediyor bilmiyorum, ama sizlerle formspring adresimi paylaşmak istedim.<br />
Sorularla daha da iyi pratik yapıp, hoş cevaplar vermeye çalışıyorum.<br />
Beklerim hepinizi.<br />
<br />
http://www.formspring.me/KnaveofHeartsdattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-25814265610964432812010-10-07T17:20:00.000+03:002010-10-07T17:20:26.562+03:00Lölölö<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRi498Ch40ZHKtliToBafHkmc4C9T45cMwH2eXC34R4CLlVwLQAzUApQEBFxFN_TsGTW3imh9VtwN55XSDp-alPDTp5920R3AzJFkmGqWJz2BDdabrAiBMiTFztSYpHUTpVn3aDFobz9OD/s1600/37390931.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRi498Ch40ZHKtliToBafHkmc4C9T45cMwH2eXC34R4CLlVwLQAzUApQEBFxFN_TsGTW3imh9VtwN55XSDp-alPDTp5920R3AzJFkmGqWJz2BDdabrAiBMiTFztSYpHUTpVn3aDFobz9OD/s320/37390931.jpg" width="289" /></a></div>Bugün ''Kaplumbağa Terbiyecisi'' tablosunu gördükten sonra uzun süre güldüm. Hayır, tablo gerçekten çok güzeldi; ama aklıma devamlı olarak yukarıdaki Selçuk Erdem karikatürü geliyordu. Ayıp oldu.dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-63019471257243657432010-10-07T17:02:00.002+03:002010-10-07T17:02:59.585+03:00İsimsize Mektuplar'Canım karıcığım,<br />
Sana söz verdiğim gibi mektuplarıma devam ediyorum. İnanmamıştın ya, teknoloji düşkünüsün sen, demiştin ya; bak kaçıncı mektup oldu. Ne yalan söyleyeyim benim çok hoşuma gidiyor bu yazma işi. Çocukluğumdan beri hep hayalim olan şeyi yapıyorum aslında, sana hikayemizi antlatıyorum. Tamam, çok iyi bir yazar sayılmam; ama çabamı lütfen takdir et.<br />
<br />
Son mektubumda Güneş'in mezuniyet balosundan söz etmiştim sana. Yahu kocaman kız oldu diyordun da inanmıyordum ben! Geçen salı kıyafeti geldi terziden. Giy de gel hadi dedim. Meleğim, kızımız gerçekten büyümüş. O simsiyah elbisesinin içinde bembeyaz bir melek gibiydi ve ben artık bir yetişkinim diye haykırıyordu sanki ruhu. Sonra seni sordu, gelecek değil mi mezuniyetime dedi; gelir dedim. ''Annen seni ne zaman yalnız bıraktı ki.''<br />
<br />
Ben mi? Beni boşver sevgilim. Sesini duymak yetiyor bana, dokunamasam da hissediyorum seni. Yetiyor bana; yetmese de idare ediyorum. Üniversite bildiğin gibi, öğrenciler hep aynı. Heyecan dolu, bilgiye aç ve aynı bizim öğrenciliğimizde olduğu gibi aşıklar. Ara sıra çıkan tatsızlıklar var elbette, burada olsan çok eğlenirdik.<br />
<br />
Bu arada sevgili karşı komşu Handan Teyze'nin sana çok selamı var, garip buluyormuş bizim bu mektup işini. Sanırım bana deliymişim gibi bakmasının sebebi de bu. Güneş'e devamlı soruyormuş baban iyi mi diye. Ne tatlı kadın.<br />
<br />
Neyse karıcığım, mektubu yavaş yavaş bitireyim. Daha gidip mezuniyet için bir şeyler alacağım kendime. Kızımın mezuniyetinde şık görünmeliyim değil mi? Hem sen de geleceksin, kocanı kıskan biraz. Geleceksin dedik ama geliyorsun değil mi?<br />
<br />
Seni seviyorum!''<br />
<br />
<strong>Zor olan ölüm değil, geride kalan olmak belki de. </strong>dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-47058558903124436872010-10-02T14:46:00.000+03:002010-10-02T14:46:51.781+03:00God of ArenaDizi dünyasını yakından takip edenler, Spartacus Blood and Sand dizisini severek izlediler ya da izliyorlar. Dizinin 1. sezonu bundan aylar önce bitti ve heyecanla 2. sezonu beklemeye başladık. Ocak 2011'de ekranlara dönecek diye beklerken dizinin ana karakteri Trakyalı Spartacus'u canlandıran <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Andy_Whitfield" title="Andy Whitfield">Andy Whitfield</a>'in Hodgkin dışı Lenfoma'ya yakalandığını öğrendik. Sonrasında tedavinin iyi gittiğini ve diziye geri döneceğini okuduk. Ancak dün bir hollywood gazetesi okurken, Andy'in durumun kötüye gittiğini ve diziyi yayınlayan kanal olan Starz yöneticilerinden birisinin dizi iptale doğru gidiyor dediğini gördüm; şoke oldum.<br />
<br />
Hevesle beklemeye devam edeceğim, hem Andy'in sağlığının iyiye gitmesi hem de dizinin biran önce yayın hayatına dönmesi için.dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1324769674623775643.post-57599060005755972862010-10-01T13:31:00.000+03:002010-10-01T13:31:58.440+03:00Kadınlara TavsiyelerAslında günümüzde kadınlar ne ister sorusunun en gerçekçi cevabı ''sağlam bir ilişki'' olacaktır sanırım. Şimdi pek çoğunuzun ne alakası var dediğini duyar oldum taa buradan. Haklısınız; kariyer, ün, para falan olabilir sizin cevabınız. Gelin bir de şu açıdan bakın: İyi bir ilişki tüm istediklerinizi size daha kolay getirecektir.Neyse çok uzatmadan konumuza geçelim. Aşağıda sizlere en azından ufak bir kolaylık olabilecek tavsiyeleri sıralayacağım.<br />
<br />
<b>1</b>- Sevgili bayanlar, erkekler son derece basit yaratıklardır. Size ''ben bugün yorgunum'' diyorsa emin olun yorgundur. Altında başka bir şey aramayın lütfen. Erkekler ne yazık ki sizler kadar karışık düşünmezler. Yormayın kendinizi.<br />
<br />
<b>2</b>- Romantik erkek bir ütopya değildir elbette; ama size her gün güzel sözler söylenmesini istiyorsanız gidip bir başka kadınla beraber olun. Erkekler bir süre sonra romantizm kanallarını monotonluk frekansına yöneltirler.<br />
<br />
<b>3</b>- Hayır! Bir erkekten size günde 100 mesaj atmasını beklemeyin. Erkekler telefonu genellikle ilkel amaclar için kullanırlar. Mesela konuşurlar telefonda. Ah evet, sizinle saatlerce konuşmasını da beklemeyin. Bir erkek telefonda en fazla 2 dakika konuşabilir sıkılmadan. <br />
<br />
<b>4</b>- Aman diyeyim! İlişkinin hemen başında sakın evlilik makamından bahsetmeyin. Erkeklerde evlilik bir hastalık olarak algılanır ilk safhalarda ve tedavi genelde koşarak uzaklaşmadır.<br />
<br />
<b>5</b>- Bir erkek arkadaşlarına zaman zaman sizden daha çok zaman ayırabilir. Bunu lütfen sorun yapmayın. Düşününce aslında sizin kuaförde harcadığınız zamandan bile az arkadaşlarıyla geçirdiği zaman.<br />
<br />
<b>6</b>- Erkeğinize belirli aralıkla ''Beni seviyor musun?'' terapisi uygulamayın. Çünkü emin olun erkekler bir soruya cevap verirken genelde bir şey hissetmezler.<br />
<br />
<b>7</b>- Evet ne yazık ki siz ilk sevgili değilsiniz. Muhtemelen size söylediği güzel cümleleri başkalarına da söyledi. Onları öptü, sevişti falan hatta. Ama şu anda sizinle ve geçmişi karıştırıp can sıkmaya hiç gerek yok.<br />
<br />
<b>8</b>- Sizden önce erkeğin hayatında olan hemcinslerinize sakın ola tavır almayın. Yok efendim kıskanıyorum, istemiyorum o kızla görüşmeni falan! Ne oluyor canım? Ne olursa olsun herkes sınırlarını da bilmeli kesinlikle.(Sizden sonra erkeğinizi hayatına giren kadınlar için istediğiniz şeyi söyleyebilirsiniz.)<br />
<br />
<b>9</b>- Gerçekten tüm kalbimle söylüyorum ki futbol olayı bir mit değil. Evet çoğu erkek iyi bir futbol maçını, iyi bir cinsel ilişkiye tercih edebilir. Bu sebeple sakın ya maç ya ben demeyin. Sıkıntı olur.<br />
<br />
<b>10</b>- Okuduğunuz her şeyi unutun bence. O adamı çok sevin. Bir erkek kendisini gerçekten seven bir kadına asla yanlış yapmaz. Tabii bazı öküzler yok değil. Bakın mesela bana beni seveni severim arkadaş. Sevin beni!dattilhanhttp://www.blogger.com/profile/16466987067286148673noreply@blogger.com4